Akademik Kariyer Mi?

Sevde
4 min readJan 2, 2022

Merhaba, akademik kariyer yapma heveslisi arkadaşlarım ve stajyerlik hayatımda bana bilgi ve deneyim katan saygıdeğer patronlarım :). Uzun bir aradan sonra Medium platformunda içerik paylaştığım için beni unutmuş olabileceğinizi düşündüm. Lütfen kendimi tanıtmama izin verin.

Bendeniz Sevde, öğrenciliğinin ilk yıllarında yazarlığa büyük bir hevesle girişen, hızını alamayıp editörlük yapan ve araştırmacı ruhunu fark eden kendini geliştirme meraklısı bir bireyim. Üniversiteye başladığım ilk yıllarda henüz nasıl bir gelecek istediğimi tam olarak görememiştim. Her şey belliydi; planlarımı yapmıştım ve ne amaçladığımı biliyordum ancak kendimi ve çevremi yeterince tanımamakla beraber potansiyelimin sınırlarının olduğu o tabuyu da henüz keşfedememiştim. Bu nedenle yalnızca okuyor ve yazıyordum. Açıkçası ne yazdığımı kendim de bilmiyordum. Yalnızca duygularımı açıkça ifade etmeye yeterli cümleler kurmak istemediğimden şiir yazıyordum.

Editörlük Hikayem

Dönemsel olarak, alıştığım şekilde hissettiğim o acı verici duygular (ben buna duygu darlığı diyorum), beni şiir yazmaya sonra da içerik üretmeye yönlendirdi. Yavaş yavaş istediğim yolda yürüyebilmem için bana hangi araçların gerektiğini öğrendim. Araştırmacı ve eleştirel olmam gerekiyordu. Sürekli öğrenmem ve bunu hayatımın bir parçası haline getirmem gerekiyordu. Benim için belirli alanlar vardı elbet ama içeriğini öğrendikçe her şeyde kendimden bir parça bulabiliyordum. Bu araçlar ve bu keşif beni editörlüğe yönlendirdi. Bir süre editörlük yaptım ve bunu yaparken de insanların hatalarının kendisine özel olduğunu fark ettim. Editörlük yaparken pek çok film ve kitap analizleri, bilimsel ve felsefi içerikler okudum. Her içerikte kendimden bir şeyler bulabiliyordum ancak bazı içeriklerin yeterince ilgi çekmediğini fark ettim. İçeriklerin ilgisini çeken sadece ilgilisi mi olmalıydı? bence hayır. İlgisi olmayan biri bile ilgi çekici ve yalın kelimelerle eksiksiz ifade edilmiş bir içeriği okumak isteyebilir.

Editörlükten ayrıldığım zaman ise kendimi notlarımı yükseltmek için çabalarken buldum. İlk senenin rehaveti ve ardından gelen pandemi bana bir aydınlanma fırsatı sunmuştu. Evet, pandemi döneminde kendini bulan ve tecritli yalnızlığı deneyimlemiş insanlardan biriydim. Pek verimli geçtiğini söyleyemeyeceğim. Yalnızca bilişsel bir aydınlanma yaşadığım bir dönem oldu. Belki pek çok insan kendi varlığının bile farkında değildir, bilemiyorum. Bu süreçte önüme yeni hedefler koydum ve bu hedefleri gerçekleştirebilme yetkinliğimi de ölçtüm. Ancak bu benim için bir hata oldu. Çünkü bir şey istiyorsa insan bunu yetkinliğini ölçmeden istemeli. Eğer istiyorsa, yetkinliği bu yolda elde edecektir zaten. Hayal kırıklığına uğradım. Bu benim için bir sorundu. Yapamayacak derecede olmamı düşündüren şey tek seferde elde edilmiş başarısızlıktı. Ancak her bir deneme ve ardından gelen başarısızlık bir sonraki denemenin başarısını %10 dahi olsa arttırıyordu. Yine de vazgeçmedim. Çünkü istediğim çok şey var ve bunları gerçekleştirebilmem için her şeyi yapmalı ve vazgeçmemeliyim. Yeterince zor şeyle karşılaştım ama en büyük engel kendim olmuştum.

Tez Yazma Sürecim

Ardından staj başvuruları gerçekleştirdim ve TÜRKSAM’da stajyerlik başvurum kabul edilmişti. Ezici bir mülakattan sonra ilk stajıma başlamıştım. Yaşadığım şehirden Ankara’ya gitmek zorunda kaldım. Bu düşünce kuruluşunda çok değerli insanlarla karşılaştım. Orada araştırmacı olarak çalıştım. Günlük toplantılar yapıyor ve haber içerikleri üretiyorduk ama asıl işimiz ise tez yazmaktı. Bir ay içerisinde tez yazmak elbette mümkün değildi ancak bunu yaparken pek çok makale ve tez okudum. Değerlendirmeler yaptım. Bu süreçte hiç boş anım yoktu çünkü aynı zamanda yaz okulu derslerimi yükseltmek için alıyordum. Notlarımı tez yazma sürecinde bir yere kadar yükseltebildim ancak yeterince iyi değildi. En sonunda tezimi bitirmiş ve rahat bir nefes almıştım. Ancak stajyerlik yaparken fark ettiğim ait olduğum yerde hissediyor oluşumdu. Bu bana bir göstergeydi. Aslında çok fazla çalışmayı ve akademik içerik üretmeyi gerçekten sevdiğimi fark etmiştim.

Aydınlanma

Artık ne yapmam gerektiğini biliyordum. Üniversite üçüncü sınıfımda birçok ders alıp notlarımı da yükseltmeliydim. Bir rutin oluşturmalıydım ve zamanımı kontrol altına almalıydım. Bunları hangi sırayla ve nasıl yapacağımı bilmiyordum ve birçok içerik okudum ve izledim. En sonunda her şey kafamda yerli yerine oturmuştu. Kendi kimliğime göre bir rutin hazırlayarak yeni kazanımlar elde edecektim. Her şey yolunda gidiyordu. Kendimi her seferinde yeniden keşfediyor ve potansiyelimin sınırlarının bir tabu olduğunun farkına varıyordum. Bu bir başarı öyküsü değil elbette :) Bu yalnızca kendimi geliştirmemin öyküsü. Şuan ise yazılım firmasında Avrupa Birliği projelerinin yönetimi ile alakalı bir stajyerlik yapıyorum. Her geçen gün benim için daha yoğun oluyor ancak çalışmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Beni değerli ve hayat dolu hissettiriyor. Bu küçük öyküde yaşadığım çok fazla zorluk oldu. Pek çok hata yaptım. Halen hatalar yapmaya devam ediyorum. Hatalar benim bir parçam ve benim özelliğimi taşıyor. İleride, geçmişten daha farklı hatalar yapacağım ve umarım bu hatalar istediğim başarıyı elde etmemin sonuçlarının getirdiği yükümlülükler ile ilgili olur :).

--

--

Sevde

Yazı yazmayı ve seyahat etmeyi seviyorum. Kitap kritiği yapmaya başladığımdan beri bu platformu kullanıyorum. Keyifli okumalar dilerim.